1611 - 1620



1611
Bir öğretmenler gününde daha öğrencilerim beni kupalarla ödüllendirdi. Son dört yılda kazandığım kupa sayısı 50'yi buldu. Yakında müze açıp, şeref turları düzenleyeceğim.

1612
Bazen hayata bir anahtar deliğinden bakarız. Sonra kapıyı açar, içeri gireriz. İçeride yaşadıklarımızla anahtar deliğinden gördüklerimiz arasındaki şaşırtıcı farklar, kapıyı çekip çıkmamıza sebep olur. Çıkarız ve gücümüz yeterse anahtar deliğinden tekrar bakarız. Ama...

1613
Belki de fırsat kaçan her şeydir.

1614
Devlet tuhaf bir canlı, neyden beslendiğini anlamak pek mümkün değil. Bir değirmen gibi, içine gireni ne olursa olsun öğütmenin yolunu buluyor. Herkes sonunda un olmanın mutluluğuyla hareket ediyor gibi, taşların arasında.

1615
Öğrencilerim yazılı kağıtlarını okumadan hepsine yüz vermek istiyorum. Ama ne yazık ki okumak zorundayım, okuduktan sonra da hiç yüz veresim gelmiyor o kağıtlara.

1616
Ekrandan yayılabilecek tehlikelere karşı kaskınızı takmayı unutmayınız!

1617
Müdür yardımcısı olmak isteyen bir arkadaşım var, sırf onun için müdür olacağım ve onu kendime yardımcı yapacağım.

1618
Hayatımdaki büyük bir değişime denk gelecek kitabı arıyorum.

1619
Hepimize vakti gelince taze bir mezar kazacaklar.

1620
Bu aralar yazı yazmayı bıraktım. Sadece okuyorum. Okumak, dünyanın tembellere en uygun işi, hem tembelsin hem de bunu bir şey yapıyormuş gibi gösterebiliyorsun. Yazmak, öyle değil; biraz küstah bir şey yazmak! Ukalaca bir havası var, okumanın ama yok. Okuyun gitsin işte!