2667 - 2699



2667
*"Hayat, bir matematik işlemi değildir. Her şeyi doğru yapsanız bile sonuç farklı çıkabilir ama," dedi hoca veda konuşmasında "siz gidiş yoluna önem vermeye devam etmelisiniz."

2668
*Hancıya dönüp, "Asıl sorulması gereken," dedi yolcu, "bizim neden gittiğimiz değil, senin neden kaldığın?"

2669
*"Zaman çok değerli bir şey değil," dedi İbrahim, "çünkü tükeniyor."

2670
*Zamanın gerildiği bir döneme denk gelmişiz.

2671
*Çok güzel hiçbir şey yaparım.

2672
*Hiçbir yere gitmek istemiyorum ama bazı yerlere kendimin temsilcisi olarak gitmek zorunda kalıyorum.

2673
* -Hep oturuyorsun.
   -Ayaktayken yazamıyorum.

2674
*Ben bir süre sonra vazgeçeceğimi bildiğim için yaşamaktan baştan vazgeçtim.

2675
*Ben aslında aynı şeyleri anlatıyorum ama bakış açım sabit değil.

2676
*Okuduğum kitaplar hakkında "susma hakkı"mı kullanıyorum.

2677
*Şimdiki tembelliğim, zamanında çok çalışmışlığımın sonucudur.

2678
*Bir cinayeti gözlerden saklamanın en iyi yolu onu herkesin gözü önünde işlemektir.

2679
*Bir metinde yazar "deneysel" bir şeyler yapıp bunu okuyucunun gözüne  soktuğu anda kendimi kobay faresi gibi hissediyor ve okuduğum peynirden hızla uzaklaşıyorum ama kafesin de dışına çıkamıyorum.

2680
*Ben tembelliği, bir eylem biçimi olarak destekliyorum, yoksa kimse huzur içinde tembellik edemez!

2681
*Kıyamete çok az kaldı, en azından ben kendiminkini elli yıl içerisinde göreceğim.

2682
* "Kendimi bulmak için çıktığım her yolculuğun sonunda," dedi yolcu, "kendimi hep bir handa buldum:"

2683
*Vicdan konusunda da tereddütlerim var, bir çok konuya pragmatik yaklaştığını düşünüyorum.

2684
*Hepimiz ölüm ve yaşam arasındaki ikilemde kalıyoruz uzun süre, sonra Azrail geliyor ve sorunu çözüyor!

2685
*"Aslında çok kötü biri ama ne yapsın çevresi iyi." demiş biri benden bahsederken, haklı!

2686
* "Yola çıktığı yolu unutan her yolcu," dedi hancı, "her kavşakta savrulmaya mahkumdur."

2687
* Mutluluk yoktur, sadece tanımları vardır.

2688
* "Bir şehri sevmek," dedi yolcu, "orayı terk etmekle başlar."

2689
* "Beni dolduruşa getiremezsiniz," dedi adam, "zaten çok doluyum!"

2690
* Bu çok önemli bir konu diyerek hazırlandığım dersin, öğrenciler tarafından hiç dikkate alınmamasının verdiği hüzün/gibi.

2691
*Gözünüzü açık tutun, tatil dediğin göz açıp kapayıncaya kadar geçer.

2692
*Bütün fallar gelecekten bahseder ama hep geçmişe baktırır.

2693
*Öykücünün, iyi öyküleri olur ama iyi öykü kitabı kolay kolay olmaz.

2694
*Kendi mutluluğumuzu, başkalarının mutsuzluğuna bakarak inşa ediyoruz çoğunlukla.

2695
*Yokluk bize çok şey öğretti, varlık dışında.

2696
*Yeni bir intihar yönetim keşfettim, doğal ölüm gibi görünüyor.

2697
* -Genç yazarlara bir öneriniz var mı?
   -Pazarlama okusunlar!

2698
* Kendi içlerine kapanıp yaşamayı çok severler. /Burcumun hakkını veriyorum.

2699
*Kıyamet, her şey sessizliğe büründüğünde kopacak!



2634 - 2666



2634
*Gezmeyi bu kadar sevmeyen birini ilk kez görüyorum, dedi. Benim atalarım yerleşik hayata ilk geçenlerden, dedim anlamadı.

2635
*Kendimle yaptığım ateşkes anlaşmasını barış görüşmelerinin tıkanması dolayısıyla tek taraflı olarak bozuyorum.

2636
*Ruh halimi aynısıyla yansıtan kitapları okuyamıyorum.

2637
*Ortaokullara her yıl "kitap okuma hazırlık sınıfı" konulmasını teklif ediyorum.

2638
*Neden öğrencilerin erken mezuniyet hakkı yok!

2639
*Bazen yere inmemizi engelleyen şey paraşütün açık olmasıdır.

2640
*İyi bir yalan kişinin duymak istedikleri üzerine kurulur.

2641
*Kendimi geçen gün köşeye çekip bir güzel nasihat ettim, gerçeği kulağına fısıldadım ama o sırada geçen kamyonun sesinden anlamadı. Gerçek tuhaf bir şey, ikinci kez fısıldandığınız zaman ilki kadar sahici gelmiyor kulağa!

2642
*Son zamanlarda ilginç şeyler oluyor olması hiç ilginç değil!

2643
* "Hepimiz aynı gemideyiz," diye bağırdı deli, sonra ekledi, "niye sadece benim miden bulanıyor öyleyse!"

2644
*Bu tweetin üzerinde beğeni almış bir tweetten sonra atılmış olmanın hüznü var. Tabiri caizse bu mahzunluk, güzel kız kardeşin ablası olmak gibi bir şey!

2645
*Dahi anlamına gelen deliler ayrı takılır.

2646
* "Af dilemek," dedi, "izin almaktan daha kolaydır."

2647
*Bazı kitaplar bitmesin diye yavaş yavaş okuyorum.

2648
*Hikaye anlattığını unutan öykücüler var aramızda.

2649
*Herhangi bir ruh hastalığına adımı vermesinler diye doktora gitmiyorum.

2650
* Ramazan: "Sorsam beni çok seviyorlar ama gidiyorum diye bayram yapacaklar." diye aklından geçiriyordu tasını tarağını toplarken.

2651
* "Eskiden uçmanın bir kerameti vardı," dedi şeyh, "şimdi bir uçak biletine bakıyor."

2652
* "Mutluluğun ne olduğunu bilmiyorum," dedi yaşlı bilge, "ama mutsuzluğu iyi tanırım, ondan geriye kalan bir şey varsa o da mutluluk olabilir!"

2653
* "Sevmediğim şehirler" diye bir şey yok, sevdiğim bir şehir yok benim. Biraz önce aydınlandım.

2654
* Bir kez şeker toplamaya gitmedim, belki gitseydim bayramları sevebilirdim.

2655
* "Ben bir münzeviyim," dedi Cemal, "bu yüzden bayramlar bana göre değil."

2656
*Her klişe, hayatına orijinal bir fikir olarak başlar.

2657
*İftardan sahura kadar oburları anlamaya çalıştım.

2658
*Doğal düzen, düzensizliktir.

2659
*Köyde yaşamak aklımın ucundan bile geçmiyor, tatil köyleri de dahil!

2660
*"Dünya kocaman bir mezarlık," dedi kabilenin bilgesi "ama bunu ancak küçücük bir mezara girince anlıyoruz."

2661
* -Bayramda eve geldik, bulamadık.
   -Bayram dolayısıyla kapalıydık.

2662
*Ütopyalar ve distopyalar arasında dünya tam da olması gerektiği gibi.

2663
*İz'landa ile olan ilişkilerimi muhtarlık seviyesine indiriyorum.

2664
*"Pazartesi ile birlikte üzerimdeki gerilimin büyük bir bölümü azalacak," dedi münzevi "bayramın olumsuz etkileri üzerimden kalkacak!"

2665
*İki tür öykü var; birincisi ilhamla gelip kendini yazdıran öykü, ikincisi yazarın yazmak istediği öykü. Birinciler coşkulu, ikinciler ise daha mekanik oluyor. Birini diğerine tercih etmek doğru olur mu bilmem, iki şekilde de iyi ve kötü öyküler çıkıyor.

2666
*Ey yeşil sarıklı ulu hocalar, bana her şeyi öğrettiniz, bu hiç iyi olmadı.


2600 - 2633


2600
*Şurada ağız tadıyla geyik muhabbeti de mi yapamayacağız, dedi Noel Baba.

2601
*Umuda umutsuzca bağlanmış vaziyetteyiz!

2602
*Gece ne oluyor bilmiyorum, sabaha kadar içim umutla doluyor sanki. Güne o kadar umutla başlıyorum. Yavaş yavaş tükeniyor sonra. Akşam yatağa tüm umudu tüketmiş olarak giriyorum.

2603
*Hayallerinin kimseyle arana girmesine izin verme!

2604
*Klişeler çok satar!

2605
*Ben demiştim demek istiyorum ama demedim.

2606
*Adam tekneden kafasını uzatıp köpek balığına seslendi: "Tehlikeli sularda yüzüyorsun!"

2607
*Kayıt olunduğunda diplomanın verildiği, öğrencilerinin devam zorunluluğunun olmadığı, öğretmenlerin canının istediğini anlattığı, herhangi bir müfredatın yürürlükte olmadığı, belirli bir mekanı bulunmayan yeraltı okuluna kayıtlarımız başlamıştır, kayıt dediysek o da lafın gelişi!

2608
*Dışarıda bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor ve biri durmadan bardağı doldurmaya devam ediyor.

2609
*Bazı insanlar çok mutsuz ama farkında değiller.

2610
*Öğretmenlikte eksik olan şey profesyonellik, hepimiz amatör ruhla sınıflara girip çıktığımız için bu kadar yıpranıyor ve yıpratılıyoruz.

2611
*İç sesim okuduklarıma seslendirme yapıyor.

2612
*Bir hikayeyi kendi iç sesimden dinlemediğim sürece sevemiyorum.

2613
*Bu kitabı kahve içerken okumanızı tavsiye etmem ama çayla iyi gidiyor.

2614
*Kıyamet koptuğunda oğlumun diktiği ağacın atında yatıyor olacağım.

2615
*Hiçbir şey kağıt üzerinde durduğu gibi durmaz hayatta, kaderimizde...

2616
*Belediyenin parke taşları korumak için üzerine asfalt dökmesi gündem olmuş durumda, oysa o güzelim taşları korumanın en iyi yolu bu!

2617
*Üzerime ölü toprağı serpilmiş gibiyim, rahatsız etmeyin!

2618
*Kitap, karanlık zihinlerin panzehiridir.

2619
*İnsan gerçekle yaşayamaz, kendi gerçeğiyle yaşayabilir ancak!

2620
*Aklıma gelen fikirler kafamın içindeki çölde kayboluyorlar!

2621
*Bir parantez açıp (içine yazdıklarımız) parantezi kapattıktan sonra mevzunun tamamen dışında kalır.

2622
*Ayna ayna, söyle bana, ben neredeyim?

2623
*Erkekler ağlamaz, ağlıyormuş gibi yapar!

2624
*İyilikleri gizli, kötülükleri açıktan yapmak makbuldür!

2625
*Cücük Prens'in öyküsünü yazmaya başladım. Bir baş soğan -16 gezegeninde yaşayan Cücük Prens, gezegenin kokusundan muzdariptir. Kokunun kaynağı bir türlü bulamadığı için de üzüntüden gözleri durmadan yaşarmaktadır.

2626
*Duygularımı ne kadar iyi sakladıysam artık, şimdi bulamıyorum.

2627
*Sıkıcı hayatımı renklendirmenin en kolay yolu ufak tefek aptallıklar yapmaktır.

2628
*Komaya girmeyle ilgili vasiyetimdir. 7. günden sonra fişi çekin. 7. gün uyanacağıma dair bir emare varsa daha erken çekin.

2629
*Kitabı okumak istiyorum ama kitap kendisini okumama bir türlü izin vermiyor, oluyor işte böyle şeyler.

2630
*Hayat, oyuncağı kendimiz olan bir oyundur.

2631
*Her şeyi tamamlamak için kendimizi parçalıyoruz.

2632
*Ben iyi benzettiler, kendime!

2633
*Şikayet ederek kabul etme diye bir şey buldum, patent başvurusu nereye yapılıyordu.